
Enstitü Müdürü Mesajı
Bilimin amacı, konusu olan varlıklar üzerine sağlam bilgiler üretmektir. Bilim insanlarının bilimsel yöntem bilgisine sahip olmaları bu yöntemin öngördüğü işlemleri yapma becerisini içerir. Bu becerilerin dayandığı örtük metodolojik ön dayanakların aydınlatılmasının bilim felsefesinin en önemli sorunu olduğu söylenmektedir.
Sağlık bilimi sağlığı koruma, geliştirme ve hastalıklar konusundaki bilimsel bilgiyi arttırmak ve daha iyi tedavi ve bakım sunabilmek için sürekli bir değişim ve gelişim içindedir. Bu değişim ve gelişimin temel kaynağı bilimsel niteliği yüksek kanıt düzeyinde araştırmalardır. Yüksek kalitede araştırmalar sağlık, hastalık ve tedaviler konusundaki en güvenilir bilgi kaynağıdır. Bilimsel bilgiye dayalı sağlık hizmetlerinin geliştirilmesinde ise iyi eğitilmiş araştırmacılar anahtar bir faktördür.
19.yy. ın başında John Hopkins’ le Alman üniversitelerinde başlayan eğitim-öğretim ve araştırmaların birliği ilkesi bugün dünyada pek çok üniversite tarafından benimsenmiş bir ilkedir. Bazı üniversitelerin araştırma üniversitesi olarak tanımlanması kavramının ilk defa 19.yy. da Almanya’da Wilhelm von Humboldt tarafından ortaya atılmasının ardından bugün dünyada çok sayıda araştırma üniversitesi yer almaktadır. Ülkemizde de 2017 yılından beri Araştırma Üniversitelerinin tanımlanması ve izlenmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Nitekim günümüzde üniversitelerin eğitim yanında bilimsel bilgi üretimi potansiyellerini de geliştirmesi beklenen bir durumdur. Küresel üniversite sıralamaları üniversiteleri sıralamada öncelikli ölçüt olarak araştırma potansiyelini dikkate almaktadır. Tüm üniversitelerin araştırma ve yayın potansiyellerini geliştirme beklentisi yetkinliği yüksek araştırmacılara gereksinim olduğunu açıkça göstermektedir. Bu nitelikte araştırmacıların yetiştirilmesinde alanlara özgü yüksek lisans ve doktora eğitimi en temel gerekliliktir.
İnsanlık “Bilgi Toplumu” ya da “Sanayi Sonrası Toplum” olarak nitelendirilen bir aşamaya gelmiştir. Bir toplumun bilgi toplumu olmasının temel ölçüsü bilgiyi kullanmak değil bilgiyi üretmek olarak tanımlanmaktadır. Bu bakış açısıyla toplumda bilimsel bilgi üretme potansiyelini geliştirmeye yönelik her tür faaliyet önem taşımaktadır. 21. YY. da eğitim öğretimin yanında temel bilim ve uygulamalı araştırmalar giderek daha fazla bir şekilde üniversitelerin temel işlevleri arasına girmiştir. Bilgi ve bilgili insan gücü ve bu insanların kaynağı olan üniversiteler ekonominin de en önemli girdilerinden biridir. Bu kapsamda bilgi toplumunun gerektirdiği insan gücünde bulunması gereken nitelikler mevcut teknolojiler ve yabancı dil bilgisini kullanarak kendi alanı ile ilgili bilgiyi izleyebilmek, yeni bilgi üretmek ve sürekli güncellemek olarak özetlenmektedir. Bu nitelikler için gereken bilgi, beceri ve yeterliliklerin kaynağı bilimsel araştırma konusundaki eğitimler ve özellikle lisansüstü eğitimle sağlanan donanım olacaktır.
Lokman Hekim Üniversitesi yapılandırmasını eğitim yanında araştırmada da söz sahibi olmak ve ülke ve dünyadaki konumunu güçlendirmek üzere kurmuştur. Bu kapsamda lisansüstü programların çeşitliliği yanında niteliğinin de yüksek olması Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü olarak en temel hedefimizdir. Bilim insanı olma yönünde adım atmak isteyen tüm sağlık disiplini üyelerini programlarımızı incelemeye ve katılmaya davet ediyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla
Prof. Dr. Belgin AKIN
Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü