

Alkol Bağımlılığı
Alkol Bağımlılığı
Alkol bağımlılığı veya diğer adıyla alkolizm, bir kişinin hayatının çeşitli alanlarında sorunlara neden olmasına rağmen alkol kullanımını durduramadığı veya kontrol edemediği bir beyin hastalığıdır.
Alkol Bağımlısı Kime Denir?
Çok miktarda ve sıklıkla alkol tüketen, bedensel, ruhsal ve toplumsal sağlığı bozulmasına rağmen alkol almak isteyen, tedavi edilmesi gereken kişiye alkolik denir. 13 yaşında alkol kullanımına başlayan gençlerde alkolik olma riski %43 oranındadır!
Alkol bağımlısı: Alkolün işine engel olduğunu değil, işinin alkol almasına engel olduğunu düşünmeye başlayan kişiye denir.
Dünyada yaklaşık 2 milyar kişi alkollü içki tüketmektedir. Bunların yaklaşık 76 milyon kadarında alkol bağımlılığı olduğu tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünyadaki tüm ölümlerin %6’sının (3.3 milyon) alkol kullanımı nedeniyle oluştuğu görülmektedir. Avrupa’da her yıl yaşanan hastalık ve erken ölümlerin yaklaşık onda birinin sebebi de alkoldür.
Ülkemizde 17 milyon civarında alkol kullanan kişi bulunmaktadır. Alkolü ilk kez kullanma yaşı ülkemizde maalesef 11’e kadar inmiştir. Alkol kullanımına başlama yaşı düştükçe ileriki yaşlarda bağımlı olma riski artmaktadır.
Alkol Bağımlılığı Nasıl Anlaşılır?
Bağımlılığı tanımak için dikkat edilmesi gereken belirtiler şunlardır:
Tolerans Geliştirme: Kişi, aynı etkiyi elde etmek için giderek daha fazla alkol tüketmeye başlar.
Yoksunluk Belirtileri: Alkolü kullanmadığı zamanlarda fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar yaşar.
Planlanandan Fazla Kullanım: Kişi, başlangıçta planladığı miktarın ötesinde alkol tüketmeye başlar.
Başarısız Bırakma Girişimleri: Bağımlılığı fark eden kişi, alkolü bırakmaya çalışsa da genellikle başarısız olur veya sık sık geriye döner.
Fiziksel ve Ruhsal Sağlığın Kötüleşmesi: Alkol bağımlılığı, fiziksel sağlık sorunlarına (karaciğer hasarı, kalp sorunları vb.) ve ruhsal sorunlara (depresyon, anksiyete vb.) yol açabilir.
İş, Okul ve İlişkilerde Sorunlar: Alkol bağımlılığı, iş veya okul performansını olumsuz etkileyebilir, ayrıca ilişkilerde sorunlara neden olabilir.
Aşerme: Kişi, sürekli olarak alkolü düşünür ve alkolü elde etme veya tüketme konusunda yoğun arzular hisseder.
Bu belirtiler, bir kişinin alkol bağımlılığı geliştirdiğini düşündüren işaretlerdir.
Alkol Bağımlılığının Yol Açtığı Sorunlar Nelerdir?
Yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserleri
Doğru düşünme, karar verme ve hareket etme gibi beynin işlevlerini bozması Uyku bozuklukları, baş ağrısı, göz tahribatı
Kalp ve kan dolaşımı hastalıkları Kan pıhtılaşmasını engelleme Karaciğerde ağır hasar
Aile ve Yakınlar Ne Yapmalı?
Bağımlı kişinin davranışlarının sonuçlarını görmesine yardımcı olun. Samimi ilgi gösterin, alkol probleminin bir hastalık olduğunu unutmayın.
Bağımlılık tedavi metotları hakkında bilgi sahibi olun. Bağımlıya bunlardan bahsedin.
Bağımlı kişinin yardım kabul etmesine hazırlıklı olun. Tedavi merkeziyle önceden görüşün, gerekli ayarlamaları yapın. Böylece harekete geçmesini engelleyecek bahaneleri ortadan kaldırmış olursunuz
Alkol Bağımlılığı Hakkında Merak Edilenler
Neden Gençler İçin Alkol ve Madde Kullanımı Daha Zararlıdır?
Alkol ve madde kullanımının her yaşta birey üzerinde fiziksel ve ruhsal etkileri vardır. Bu etkiler, genel sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilecek ciddi sorunlara yol açabilir. Kalp hastalıkları, mide ve yemek borusu problemleri, akciğer ve karaciğer hastalıkları bunlardan sadece bazılarıdır. Ayrıca, alkol ve maddenin beyin üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Ancak gençler, hâlâ gelişim çağında oldukları için, yetişkinlere göre bu zararlı maddelerden daha fazla etkilenebilirler. Yetişkin bir bireyin beyin yapısı ile gelişmekte olan bir gencin beyin yapısı arasındaki fark, bağımlılık yapan maddelerin gençler üzerinde daha fazla tahribata yol açmasına neden olabilir.
Gençler, 12 yaşından itibaren beyinlerinde birçok değişiklik yaşamaya başlar ve bu gelişim süreci 20'li yaşlara kadar devam eder. Bu süreçte, alkol ve madde kullanımı, bu gelişimi sağlayan nöronların bağlantılarını zarar verebilir ve hatta geri döndürebilir. Gençlerin, bağımlılık yapan maddeleri kullanmaya başlamaları, ömür boyu sürecek sağlık sorunları ve gelişim bozukluklarına yol açabilir. Özellikle dikkat, hafıza, kontrol etme, mantıklı düşünme ve karar verme yeteneklerinin bulunduğu beyin bölgelerinde hasar oluşması, birçok problemi beraberinde getirebilir.
Ayrıca, gençlerde alkol ve madde kullanımı, kimlik oluşturma, toplumda kendini yerleştirme ve sorumluluk bilinci gibi yetişkinlik adımlarını engelleyebilir. Bu, gençlerin yaşıtları arasında kendilerini dışlanmış hissetmelerine ve daha fazla alkol ve madde kullanmaya itebilir. Bu, bağımlı arkadaşlarından oluşan bir grup içinde kabul gördükleri tek grup haline gelmelerine neden olabilir.
Gençler genellikle anı yaşamayı severler ve gelecekteki zararı düşünmezler. Uzun vadeli etkilerini hemen hissetmedikleri için, kendilerini etkilenmeyeceğini düşünebilirler. "Bana bir şey olmaz" diyerek daha fazla riskli davranışlarda bulunabilirler ve dolaylı yoldan kendilerine zarar verebilecek aktivitelerde bulunabilirler. Örneğin, alkol nedeniyle gelişen trafik kazaları sonucu yaralanma veya ölüm, gençler için en büyük risk faktörlerinden biridir.
Başka bir örnek ise alkol kullanımının gençlerin daha erken yaşta cinsel ilişkiye başlamalarına neden olması ve bunun sonucunda çeşitli hastalıklar ve istenmeyen gebelikler gibi sonuçları doğurabilir. Alkol kullanan gençlerde daha fazla davranış bozuklukları, çevreye ve kendisine zarar verme eylemleri, okul başarısında düşüş gözlemlenir. Ayrıca, erken yaşta alkol kullanmaya başlayan gençlerin, ilerleyen yaşlarda madde bağımlılığı geliştirme riski, yetişkinlik döneminde alkol kullanmaya başlayanlara göre dört kat daha fazladır. Gençler ne kadar erken yaşta alkol kullanmaya başlarsa, bağımlılık riski de o kadar artar.
Alkol Kullanımının Riskli Düzeyde Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?
Alkol kullanan her bireye bağımlı diyemeyiz. Alkol kullanımının risk düzeyini anlamanın bazı yolları vardır. Bir kişinin bağımlı olup olmadığını anlamak için aşağıdaki kriterlere dikkat edebilirsiniz:
1. Kullanım Sıklığı: İlk olarak, kişinin son altı ay içinde alkol tüketim sıklığına bakmalısınız. Bu, ortalama bir haftada kaç kez alkol tükettiğini anlamanıza yardımcı olacaktır.
2. Alkol Miktarı: Kişinin son altı ayda, tek bir oturumda ne kadar alkol tükettiğine dikkat edin. Günlük alkol miktarını hesaplamak için standart ölçüler kullanabilirsiniz. Örneğin, 33'lük bir bira veya bir kadeh şarap 1 ölçü iken, bir duble rakı, viski, cin veya votka iki ölçüye denk gelir.
3. Aşırı Tüketim: Kişinin son altı ayda, tek bir oturumda altı standart ölçüden fazla alkol tüketip tüketmediğini kontrol edin.
4. Gündüz Kullanımı: Kişinin gündüz saatlerinde alkol kullanıp kullanmadığını gözlemleyin. Eğer gündüz kullanımı varsa, bunun ne kadar sıklıkla gerçekleştiğini öğrenin.
5. Aile ve Çevre Endişeleri: Kişinin aile ve çevresinin, alkol kullanımı konusunda endişeleri olup olmadığını değerlendirin. Yakın çevre, bu durumu bir sorun olarak nasıl gördüklerini belirlemek açısından önemlidir.
6. Sosyal ve İlişkisel Sorunlar: Kişinin alkol kullanımı nedeniyle sosyal aktivitelerden uzaklaşıp uzaklaşmadığını ve aile ve arkadaş ilişkilerinin zarar görmüş olup olmadığını değerlendirin. Kişinin alkol kullanımı sebebiyle hayatında vazgeçtiği etkinlikler ve kişiler hakkında bilgi edinmek önemlidir.
Bu kriterler, kişinin alkol kullanımının risk düzeyini belirlemeye yardımcı olacaktır. Kendiniz veya başkaları için bağımlılık endişeniz varsa, bu kriterleri kullanarak risk seviyelerini değerlendirebilirsiniz.
Sosyal İçicilik Nedir?
Sosyal içicilik, alkol kullanımının bir biçimini ifade eder. Bu terim, yaygın bir halk arasında kullanılan bir ifadedir ve günümüzde sosyal içicilik diye bir tanım kabul edilmemektedir. Sosyal içiciler, alkolle ilgili herhangi bir sorun yaşamamış olabilirler. Ancak bu, sorun yaşamayacakları anlamına gelmez. Sosyal içiciler, riskli alkol kullanımına veya bağımlılığa sahip olabilirler. Bu nedenle, bir kişinin alkol kullanımının riskli veya bağımlı bir düzeyde olup olmadığını dikkatli bir şekilde araştırmak önemlidir. Doğru bir değerlendirme yapıldığında, kişi farkındalık kazanabilir ve uygun önlemler alarak durumu düzeltebilir. Bir kişi kendisini sadece sosyal içici olarak tanımlasa ve nadiren alkol kullandığını söylese bile, bağımlılık riski her zaman mevcuttur. Bağımlılık, her gün içmek anlamına gelmez. Ayrıca, bir kişi bağımlı olmasa da sosyal içici olarak alkol kullanıyorsa, bağımlılık riski artabilir ve alkol kullanımının neden olduğu sorunlar, örneğin trafik kazaları gibi, ortaya çıkabilir. Unutmayın, bağımlılık geliştikten sonra sosyal içici olmak mümkün değildir.
Alkole Başlayınca Durduramıyorsak, Bu Neyin Belirtisidir?
Alkol kullanımının kontrolünü kaybetmek, genellikle bağımlılığın belirtilerinden biridir. İnsanlar alkolü kontrollü ve bilinçli bir şekilde kullanmaya başlarlar, çoğu zaman sınırlı miktarlarda içtiklerini düşünerek. Ancak, alkol zaman içinde bağımlılık yapıcı etkilere sahip olabilir.
Alkol, beyinde zevk ve haz hissi uyandırır. İlk kez alkol kullandığınızda, bu keyif hissi nedeniyle tekrar kullanma isteği oluşabilir. Beyin, alkolün keyif veren etkisini hatırlar ve bunu tekrar denemeniz gerektiğini söyleyebilir. Bu, beynin alkolü gördüğünüzde size "git ve kullan" mesajı göndermesi şeklinde olur. Bu durumun sık sık tekrarlanmasıyla beynimizdeki “dur“ mesajını veren kontrol mekanizması işlemez hale gelir ve kişi alkol kullanmaya başlayınca kendisini durdurmak da zorlanır. Kontrol kaybının temel nedeni, alkolün zaman içinde bağımlılık yapıcı bir etki yaratmasıdır. Alkol, beynin kontrol mekanizmasını olumsuz etkiler, bu da kişinin kendini dizginlemesini güçleştirir.
Tolerans geliştikçe, alkol kullanılan miktarın artırılması gerekebilir. Tolerans, aynı etkiyi elde edebilmek için alkol miktarını artırma ihtiyacıdır. Bu, kişinin bağımlılık geliştirme sürecini hızlandırabilir, çünkü artan miktarlar vücuda daha fazla zarar verebilir.
Ayrıca, alkol kullanımının duraklaması veya sona ermesi durumunda, yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtiler, kişinin vücuttan alkol çekilmesi sonucunda yaşadığı rahatsızlıklardır. Bu nedenle, yoksunluk belirtilerini hafifletmek için kişi tekrar tekrar alkol kullanmaya devam eder ve alkole hem fiziksel hem de psikolojik bağımlı olur.
Alkolü Az Kullanmak Yararlı Mıdır?
Toplumda alkolün az tüketilmesinin, özellikle kalp damar hastalıkları üzerinde olumlu olabileceğine dair inanışlar vardır. Bu alanda yapılan çalışmalar, az miktarda kullanımının direk bir zarar oluşturmamakla beraber daha çok kullanıma yatkınlık oluşturması nedeniyle risk olarak görülmektedir. Sağlıklı olmak için az miktarda bile olsa düzenli alkol kullanımına ihtiyaç yoktur. Öte yandan az miktarda bile olsa düzenli alkol kullanımı, miktarın giderek artmasına yol açacağı için bağımlılık oluşturma konusunda risk oluşturmaktadır.
Hamilelikte Alkol Kullanımı Ne Gibi Sorunlara Yol Açabilir?
Hamilelik sırasında, özellikle ilk üç ay, bebeğin sağlıklı gelişimi açısından kritik bir dönemdir. Ancak, hamileliğin başlangıcında genellikle hemen fark edilemediğinden, kadınların hamile olduklarının henüz farkında olmadığı dönemlerde alkol kullanmaları büyük riskler taşır. Bu nedenle, hamile olduğunu henüz bilmeyen bir anne, bebeğine istemeden zarar verebilir.
Alkol, annenin kana karıştığında, plasenta aracılığıyla bebeğin kanına geçer. Dolayısıyla hamilelik sırasında alkol tüketmek, bebeğin bir dizi hastalık ve sakatlık riski taşıyarak doğmasına yol açabilir. Bu riskler arasında en ciddisi Fetal Alkol Sendromu (FAS) olarak adlandırılır. FAS, haftada sadece bir kadeh alkol tüketimi dahi tetikleyebilir.
FAS olan çocuklarda görülen bazı belirtiler şunlardır:
-Büyüme ve gelişme geriliği
-Zihinsel, davranışsal ve nörolojik gelişme de gecikme
-Basıp burun ve dudaklar, küçük çene
-Kalp, göz veya hareket sistemi anormallikleri
-Başın küçük olması
-Hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi bozukluklar
-Uyku ve yeme bozuklukları
Belirtilerin ortaya çıkması bebek iki yaşına gelene kadar gecikebilir. Bu çocuklar ömür boyu tıbbi bakıma ve özel öğretmene ihtiyaç duyar, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmakta ve anlaşmak da zorluk yaşarlar.
Fetal alkol sendromu; kalıtsal olmayan zekâ geriliğinin hem en sık rastlanılan hem de en kolay önlerine bilen sebebidir.
Alkol Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
“Alkollü içecekler vücudu ısıtır” (Yanlış)
Tam tersine alkol alındığında vücut ısısı düşer. Alkol aldıktan sonra görülen sıcaklık hissi, kanın yüzeye doğru akışının cildi ve ciltteki sinir uçlarını ısıtması ve bunların beyne sıcaklık algısını iletmesi sebebiyledir. Bu, yanıltıcı bir histir.
“alkol iştah açıcıdır” (Yanlış)
Aksine mide rahatsızlıklarına ve sindirim bozukluğuna sebep olur.
“alkol, sesi açar, bu nedenle bazıları kürsüye ya da sahneye çıkmadan önce alkol alırlar.” (Yanlış)
Alkol vücuttaki su miktarını azaltır ve vücudu susuz bırakır. Bu durum konuşmaya ve şarkı söylemeye olumsuz olarak yansır.
“alkol, uykuyu düzenler.” (Yanlış)
Alkol kullanımı, oluşturduğu gevşekliğin etkisiyle uyku verebilir. Ancak alkol kullanan kişinin uyku düzeni ve kalitesi bozulur. Alkolün etkisiyle uyunan uyku, tam ve gerçek bir uyku olmadığı için kişi aslında uykusuz kalır.
“alkol cinsel gücü arttırır” (Yanlış)
Aksine erkeklerde cinsel gücü azaltır ve iktidarsızlık oluşmasına sebep olur.
Kimler Risk Grubundadır?
Aşağıdaki özelliklere sahip çocuklar, alkol kullanımıyla ilgili risk altında olabilirler:
-
15 yaşından önce alkol denemiş çocuklar
-
Aşırı içki içen veya alkol bağımlısı ebeveynlere sahip çocuklar
-
Alkol kullanan yakın arkadaşlara sahip çocuklar
-
Erken yaşlardan itibaren saldırgan, asosyal veya kontrol edilmesi zor davranışlar sergileyen çocuklar
-
Çocuk istismarı veya diğer büyük travmaları yaşayan çocuklar
-
Halihazırda davranış sorunları yaşayan veya akademik başarıda sorunlar yaşayan çocuklar
-
Desteklemeyen, açık iletişim kurmayan veya davranışlarını izlemeyen ebeveynlere sahip çocuklar
-
Ebeveynleri tarafından düşmanlık gören, reddedilen, sert veya tutarsız bir disiplin uygulamasına maruz kalan çocuklar
-
Düşük benlik saygısına sahip çocuklar
Bu risk faktörlerinin bir veya birkaçının bulunması, çocuğun kesinlikle alkol sorunu yaşayacağı anlamına gelmez. Ancak bu risk faktörlerini taşıyan çocukların anne ve babalarının dikkatli olması, çocuğu gelecekte oluşabilecek sorunlardan korumak için önemlidir.
Çocuğumun Alkol Kullandığını Nasıl Anlarım?
Çocuğunuzun alkol kullanmaya başladığını anlamak bazı işaretlere dikkat etmekle mümkün olabilir. İşte bu değişikliklerden birkaçını bir arada gözlemliyorsanız, çocuğunuzun alkol kullanmaya başlamış olabileceğine dair bir işaret olabilir. Ancak hemen endişelenmemek önemlidir, çünkü bu değişiklikler aynı zamanda ergenlik döneminin tipik özellikleri de olabilir. Uzmanlar, bu işaretlerin birkaçının birden görülmesi, ani başlamaları ve aşırı olmaları durumunda alkol kullanımı sorununu düşünmeniz gerekebileceğini belirtmektedir.
1. Fiziksel Değişiklikler
• Düşük enerji • Kanlı gözler • Uykusuzluk veya aşırı uyuma ve yorgunluk
• Koordinasyon eksikliği/Zayıf hareket kontrolü
• Yayvan konuşma
• Sık baş ağrısı, kusma ve özellikle sabahları seslere karşı aşırı hassasiyet (Akşamdan kalmakla ilgilidir.)
• Açıklanamayan yaralanmalar (Alkollüyken yaşanan kazalardan kaynaklanabilir.)
2. Duygusal Değişiklikler
• Duygu durumu değişimleri
• Ani öfke patlamaları
• Sinirlilik
• Savunmacılık
• İlgisizlik/Boş vermişlik
• Hiçbir şeyi kafaya takmama ve önemsememe)
3. Zihinsel Değişiklikler
• Hafıza kaybı veya boşluklar
• Konsantrasyon eksikliği)
4. Davranışsal Değişiklikler
• Okul problemleri, devamsızlık, düşük notlar, disipline sevk edilme
• Aile içi kurallara karşı isyankâr olma
• Arkadaş değişikliği, yeni arkadaşlarını tanıştırmak istememe
• Dış görünüşle ilgilenmeme
• Daha önce ilgi gösterdiği şeylere ilgisizlik kalma
• Nerede olduğu ve ne yaptığıyla ilgili yalan söyleme
• Evden ya da okuldan kaçma
Ailelere Düşen Görevler Nelerdir?
Gençler alkol kullanımını çekici hâle getiren birçok sosyal medya mesajına ve akran baskılarına maruz kalmaktadırlar. Ebeveynler olarak, gençlerin alkol kullanımı konusunda dikkat etmemiz gereken önemli bir rolümüz vardır. İşte bu konuda yapabileceklerimiz:
•Çocuğunuzun Davranışlarını İzleyin: Çocuğunuzun odası ya da çantasında içki bulursanız ya da nefesinin koktuğunu hissederseniz görmezden gelmeyin, eyleme geçin.
• Alkolün Etkileri Hakkında Bilgi Edinin: Alkolün insan zihni, bedeni ve duyguları üzerindeki etkileri hakkında bilgi sahibi olun. Bu, çocuğunuza doğru bilgileri sağlamanıza yardımcı olacaktır.
• Çocuğunuzla İletişime Geçin: Çocuğunuzla açık ve dürüst bir iletişim kurun. Ona alkolün zararları ve riskleri hakkında bilgi verin. Kendisine içki sunulduğunda ne yapması gerektiği konusunda konuşun. Unutmayın, çocuğunuzla iletişime geçmek, küçük yaşta alkol kullanımını önlemede anahtar unsurdur.
• Çocuğunuzun Katıldığı Aktivitelerin Bir Parçası Olun: Alkol kullanımı olmayan gruplara ve etkinliklere katılmasını teşvik edin.
• İyi Rol Modeli Olun: Çocuğunuzun önünde nasıl konuşup davrandığınız hakkında düşünün. Kendi davranışlarınızı gözden geçirin. Alkolün problemleri çözmede bir araç olarak değil, sağlıksız bir seçenek olduğunu çocuğunuza gösterin. Örneğin “Bugün işte zor bir gün geçirdim, içmeye ihtiyacım var.” gibi cümleler kurmayın. Eğer alkol kullanıyorsanız çocuğunuza içkili anılarınızı anlatmayın. Zira bu şekilde alkol almanın hoş ve eğlenceli bir şey olduğu kanaatini oluşturabilirsiniz.
• Arkadaş Seçimini Öğretin: Çocuğunuza arkadaş seçmeyi ve sağlıklı ilişkiler kurmayı öğretin. Arkadaşlarının alkol kullanımı, çocuğunuzun kendi seçimlerini etkileyebilir. Unutmayın, alkole başlamada arkadaş çevresi önemli bir faktördür.
• Aile Kurallarını Netleştirin: Örneğin; sürücüsü alkollü olan araçlara kesinlikle binmeme kuralını koyun.
• Alternatif Stres Yöntemlerini Öğretin: Çocuğunuza stresle başa çıkmanın sağlıklı yollarını öğretin. Spor yapmak, müzik dinlemek veya biriyle konuşmak gibi alternatifleri işe yaradığını yaşayarak görmesini sağlayın.
Çocuğunuzla erken dönemde konuşmaya başlamak önemlidir. Alkol kullanımı konusunda kısa ve net konuşmalar, uzun konuşmalardan daha etkili olabilir. Çocuğunuzun sağlıklı ve bilinçli kararlar alabilmesi için onunla iletişim kurun ve güvende olduğunu hissetmesini sağlayın.