

Madde Bağımlılığı
Madde Bağımlılığı
Madde bağımlılığı, vücuda zarar veren maddelerin kullanılmasının, zarara rağmen bırakılamaması durumudur. Bağımlılar, madde kullanımını kesildiğinde yoksunluk belirtileri yaşar ve zamanla kullanım sıklığını ve miktarını artırabilirler.
Madde Kullanım Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Madde kullanım bozukluğu, aşağıdaki kriterlerin en az ikisinin bir yıl içinde görülmesi ve kişinin işlevselliğinin etkilenmesi durumunda tanımlanır:
• Planlanandan fazla veya uzun süreli madde kullanımı.
• Maddeyi bırakmak veya kontrol etmeye yönelik başarısız denemeler.
• Madde edinmek, kullanmak veya etkilerinden kurtulmak için çok zaman harcama.
• Madde kullanımı için güçlü istek veya zorlanma hissi.
• Sorumlulukları yerine getirememe (iş, okul, ev).
• Olumsuz sonuçlarına rağmen kullanımın sürdürülmesi.
• Günlük etkinliklerin ihmal edilmesi veya bırakılması (iş, eğlence vb.).
• Tehlikeli durumlarda madde kullanımına devam etme.
• Olumsuz fiziksel veya ruhsal etkilerine rağmen kullanımın sürdürülmesi.
• Tolerans gelişmesi (etkinin azalması için artan madde miktarı) veya yoksunluk belirtileri.
Madde Bağımlılığının Etkileri Nelerdir?
Madde bağımlılığı, fiziksel ve psikolojik tahribata neden olan maddelerin kullanılması sonucu ortaya çıkar. Herhangi bir güvenli kullanım şekli yoktur ve herkes bağımlı olma riski taşır.
• Madde kullanımı, kişinin normal yaşamından uzaklaşmasına ve normal davranışlarından sapmasına yol açar.
• Fiziksel rahatsızlıklara (mide problemleri, kanamalar vb.) ve hastalıklara neden olabilir.
• Zehirlenmelere ve ölümlere yol açabilir.
• Bağımlılar, sosyal izolasyon yaşayarak aileleri ve çevrelerinden uzaklaşabilirler.
Madde Bağımlılığında Ailelerin Rolü: Ne Yapmalı, Ne Yapmamalı?
Ne Yapmalı:
Profesyonel Yardım Arayın Empati ve Anlayış Gösterin Konuşun ve Dinleyin
Destek Gruplarına Katılın
Kendinize Zaman Ayırın ve Sağlığınıza İyi Bakın Tedaviyi Destekleyin
Ne Yapmamalı:
Kişi madde etkisi altındaysa, onunla konuşmak uygun olmayabilir. Kendinizi hazır hissetmeden konuşmamalısınız.
Suçlamayın veya Eleştirmeyin Zorla Tedaviye Zorlamayın Bağımlılığı Gizlemeyin Kendinizi İhmal Etmeyin Umutsuzluğa Kapılmayın
Kabullenmeme ve inkârdan kaçının.
Öfke ve aşağılama duygularına kapılmaktan kaçının. Uç kararlar vermek yerine düşünerek hareket edin.
Unutmayın ki her birey ve aile farklıdır, bu nedenle bağımlılıkla mücadelede hangi yaklaşımın en iyi sonuçları vereceğini belirlemek için profesyonel bir yardım almak önemlidir.
Madde Bağımlılığının Beyin Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Bilimsel araştırmalar, bağımlılık yapıcı maddelerin beyinde yol açtığı olumsuz değişikliklerin kısa vadeli olmadığını, kalıcı etkiler olabileceğini göstermektedir.
Madde kullanımı, beynin farklı bölgelerinde şu şekilde etkilere yol açar:
Frontal (ön) Lob: Bu bölge, duygusal düzenleme, bilinçli düşünme ve davranış kontrolünden sorumludur. Madde kullanımı sonrası kişi kendini rahatlamış ve engelleri daha kolay aşabilecekmiş gibi hissedebilir. Ancak bu durum, mantıksızca davranma, pişmanlık duyabileceği şeyler yapma ve odaklanma sorunlarına yol açabilir. Madde kullanmaya devam edildikçe beyin yavaşlar ve karar verme yeteneği azalır. Bu durumdaki kişinin doğru kararlar alabilmesi, duygularını ve dürtülerini kontrol etmesi oldukça zorlaşır.
Hipotalamus: Bu bölge, hormon üreten bir merkezdir. Bağımlılık yapıcı maddeler, beyinde böbreklere daha fazla su emmesini söyleyen bir hormon üretimini engeller. Bu, vücudun su kaybını artırır ve kişi susuz kalır. Bu durum ertesi gün yaşanabilecek baş ve vücut ağrılarına neden olabilir.
Beyincik: Beyincik, denge ve koordinasyonu kontrol eden bir bölgedir. Madde kullanımı, beyincikte denge sorunlarına yol açar. Kişi ayakta durmakta veya yürümekte zorlanabilir ve sık sık düşer. Sonuç olarak, bağımlılıkla mücadele eden kişilerde sıkça yaralanma görülür.
Temporal (şakak) Lob: Temporal lob, yüzler, mekanlar ve karmaşık uyaranların işlendiği ve kelimelerin organize edildiği bir bölgedir. Bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı, temporal lobun hipokampus adlı bölgesini etkiler.
Hipokampus, yeni anıların oluşturulmasına yardımcı olan bir bölgedir. Madde kullanımı bu süreçte kısa vadeli bellekten uzun vadeli belleğe bilgi aktarımını bozar. Sonuç olarak, kullanıcılar madde aldıktan sonra kısa süreli hafıza kaybı yaşayabilirler ve bu da ertesi gün ne yaptıklarını veya söylediklerini hatırlamamalarına neden olur.
Özetle; Madde bağımlılığının etkilerini anlamak, bağımlılıkla mücadelede önemlidir ve bilinçli bir şekilde seçimler yapmaya yardımcı olabilir.
Madde Bağımlılığının İnsan Bedeni Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Madde bağımlılığı, vücut üzerinde ciddi etkilere yol açar ve pek çok sağlık sorununa neden olabilir. İşte madde bağımlılığının vücut üzerindeki olumsuz etkileri:
Beyinde Yeni Bir Düzen: Uyuşturucu maddeler, beynin nöronlarında kalıcı değişikliklere neden olabilir. Bu, karar verme, öğrenme, hafıza, duygu ve davranış üzerindeki kontrolle ilgili bölgelerde olumsuz etkilere yol açar. Madde kullanımının genç yaşlarda başlaması, IQ seviyelerinin düşmesine ve okul başarısının olumsuz etkilenmesine neden olabilir.
Koordinasyon Kaybı: Bağımlılık yapıcı maddeler, kişinin vücut koordinasyonunu olumsuz etkiler, sakarlık ve spor veya sürüş yeteneklerinin azalmasına yol açar. Bu durum, kişinin kendini nerede ve nasıl bulacağını öngörülemeyen bir hâle getirebilir.
Duygusal Sorunlar: Madde bağımlılığı zamanla kaygı, korku, düşmanlık ve paranoya gibi duygusal sorunlara neden olabilir.
Hafıza Kayıpları: Madde kullanımı sonrası kişiler, söyledikleri sözleri veya yaptıkları davranışları hatırlamakta zorlanabilirler. Ayrıca, aşırı madde kullanımı bilinç kaybına veya hafıza kaybına yol açabilir.
Cilt Sorunları: Bağımlılık yapıcı maddeler, cildin yağ bezlerini uyararak (testosteron hormonunu taklit ederek) sivilce oluşumunu artırabilir. Uzun vadeli kullanım, erkeklerde kellik ve kadınlarda aşırı kıl büyümesi gibi cilt sorunlarına yol açabilir.
Genel Görünüş: Ağır madde kullanıcılarında solgun bir cilt, akne, derin yaralar ve zayıflama gözlenebilir. Bazı maddelerin yoğun kullanımı iştahı azaltabilir ve kullanıcılar adeta bir iskelet gibi çok ince ve zayıf görünebilirler.
Kırışıklıklar: Madde bağımlılığı, cildin yaşlanmasına neden olabilir. Kan akışının zayıflaması, cildin önemli bir besin kaynağı olan oksijenden mahrum kalmasına neden olur. Özetle bu kimyasallar, ciltteki önemli proteinler olan kollajen ve elastini etkileyerek sarkmaya yol açar.
Solunum Sorunları: Sigara şeklinde solunum yoluyla tüketilen bağımlık yapıcı maddeler akciğerde bulunan ve nefes almamız yardımcı olan alveollere zarar vererek akciğerleri tahriş eder ve solunum sorunlarına neden olur. Bu tahriş ediciler akciğer hastalıklarına, balgama, yoğun öksürüğe, astım, bronşit, amfizem ve hatta kanser dahil olmak üzere pek çok solunum hastalıklarına sebebiyet vermektedir.
Ağız Sağlığı Sorunları: Bağımlılık yapıcı maddeler, dişlerin ve dilin üzerinde biriken katran ve kimyasallarla ağız sağlığını etkileyebilir. Ağız kokusu, plak ve tartar birikimi yaygın sorunlardır.
Ağız ve Gırtlak Kanseri: Sigara ve sigara şeklinde kullanılan bağımlılık yapıcı maddeler, ağız ve gırtlak kanserine neden olabilecek kimyasallar içerir. Teşhis konulduktan sonra yaşam beklentisi olumsuz etkilenebilir.
Diş Çürümeleri: Madde bağımlılığı ağız kuruluğu ve diş sıkma davranışına yol açabilir. Şekerli yiyeceklere olan iştahı artırabilir ve kötü ağız hijyeni diş çürümelerine neden olabilir.
Kalp Sorunları: Uyarıcı etkisi olan maddeler damarları daraltarak yüksek kan basıncı, kalp krizi ve felç riskini artırabilir. Ayrıca, bazı maddelerin ani kalp hızı artışlarına neden olduğu ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Kalp Atış Grafiğinde Düz Çizgi: Birtakım kimyasalları koklamak ya da sentetik türevli maddeleri tüketmek hızlı ve düzensiz kalp atışlarına neden olur. Birkaç dakika içinde ölüme yol açabilir. Bu tür maddelerin kullanımı beyin ve akciğerlerde oksijenin yerini alır ve nefesi durdurur.
Ölümcül Yavaşlama: Uyuşturucu maddelerin etkisi altındayken kalp hızı tehlikeli seviyelerde yavaşlayabilir. Özellikle alkolle birlikte madde kullanımında ya da çoklu madde kullanımlarında komaya girme ya da ölüm riski artmaktadır.
Bağımlılık Süreci Nasıl İlerler?
Madde bağımlılığı, aniden gelişen bir durum değil, zaman içinde gelişen bir süreçtir. Kişinin bu süreçte hangi aşamada olduğunu anlamak, uygun tedavi yöntemlerini belirlemek açısından önemlidir. Bağımlılık süreci şu aşamalardan oluşur:
Sosyal Çevre ve Akran Baskısı: Madde kullanımı genellikle gençlerin arkadaş çevresinde başlar. Bu süreçte, madde kullanan arkadaşların etkisi büyük olur. Gençler, arkadaşlarıyla zaman geçirirken madde tekliflerine maruz kalabilirler. Bu baskı altında kendilerini kabul görmek isteyebilirler.
Merak ve İlk Deneme: Madde bağımlılığı sürecinin ilk adımı merak ve denemelerle başlar. Gençler maddeyi denemeden önce merak ederler. İlk deneme, çoğu zaman “bir kereden bir şey olmaz” düşüncesiyle gerçekleşir. Bu deneme, ilerleyen kullanımlar için bir kapı aralar.
Alışma ve Bağımlılığa İlerleme: Kişi, maddeyi denedikten sonra, kontrollü kullanabileceğine inanabilir. Ancak zamanla bu kontrolün kaybedildiği görülür. Madde kullanımı kişinin yaşamında sorunlara yol açsa da bağımlı olmadığına dair bir inancı sürdürür. Bu aşamada okul ve sosyal sorumluluklar ihmal edilebilir.
Bağımlılığa Teslim Olma: Kişi, bağımlılığının farkına vardığında bile, genellikle bu hastalığın tedavi edilemeyeceğini ve maddeyi bırakamayacağını düşünebilir. Bu inanç, tedaviye başvurmayı zorlaştırır. Kişi maddeyi temin etmek için suç işlemeye başlayabilir.
Tedavi Süreci: Tedavinin kabulü ve başlatılması zor olabilir. Tedaviye başlandığında, yalnızca madde kullanımının bırakılacağı düşünülür, ancak tedavi genellikle daha fazla adım gerektirir. Bağımlı kişinin yaşam tarzı ve arkadaş çevresi değişmelidir.
Yeniden Bağımlılığa Dönüş: Tedavi sonrası birçok bağımlı, temiz olmanın getirdiği rahatlama ile kötü deneyimlerini unutur. Problemlerle başa çıkmak zorlaştığında, maddeyi tekrar deneme düşüncesi aklına gelebilir. Bu, bağımlılık sürecinin yeniden başladığının bir göstergesi olabilir.
Bağımlılık süreci kişiden kişiye değişebilir ve her aşama kişinin deneyimine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Tedavi, kişileri bu zararlı döngüden kurtarmak için önemlidir.
Madde Bağımlılığı Olan Kişinin Yaşadığı Değişiklikler;
Madde bağımlılığı, bir kişinin hayatında ciddi etkiler yaratabilir. Bağımlılığın yol açtığı değişiklikler şunlar olabilir:
Özsaygı Kaybı: Bağımlılığın etkisiyle kişinin kendine güveni azalır. Kendini kontrol etmekte zorlanır ve bu durum özsaygısını sarsar.
Değer Yitimi: Bağımlı kişi, insani değerleri ve prensipleri önemsemekte zorlanır. Ahlaki değerler zamanla erozyona uğrayabilir.
Umutsuzluk: Bağımlılık, kişinin ideallerini ve geleceği hakkındaki umutlarını yok edebilir. Bağımlı kişi geleceğini karanlık görebilir.
Sağlık Sorunları: Bağımlılık yapıcı maddeler, vücudun savunma sistemini zayıflatarak bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu da AIDS, frengi, verem, hepatit B ve hepatit C gibi ciddi hastalıklara yakalanma riskini artırır. Ayrıca kanser ve kangren gibi ölümcül hastalıklara karşı direnç azalır.
Böylece Bağımlı Kişi;
• maddeyi alabilmek için önce mevcut parasını bitirir.
• çevresindeki insanların değerli eşyalarını ve paralarını çalmaya başlar.
• daha fazla para temin edebilmek için hırsızlık, gasp, yankesicilik vb. suçlara karışır.
• suç işlerken yakalanır ve özgürlüğünü kaybeder.
• maddenin vücuduna verdiği zarardan dolayı sağlığını ve en sonunda da hayatını kaybedebilir.
Bağımlılık, sadece bağımlı kişiyi değil, aynı zamanda ailelerini ve toplumu da etkileyebilir. Bu nedenle, bağımlılıkla mücadele önemlidir ve destek sağlanmalıdır.
Madde Bağımlılığında Doğru Bilinen Yanlışlar Nedir?
‘’Benim iradem güçlüdür, ben bağımlı olmam.’’
Herkes bağımlı olabilir. Bunun irade güçlülüğü ya da zayıflığı ile mutlak bir ilişkisi yoktur. Bir takım duygu durum bozuklukları kimi zaman madde kullanımına neden olabilir. Ancak böyle bir sorunu bulunmadığı hâlde bağımlı olan ya da tersine böyle bir sorunu olduğu hâlde bağımlı olmayan birçok kişi vardır.
‘’Ben kendimi kontrol edebilirim.’’
Bu inanç, madde kullanmaya başlamanın ilk adımıdır. “ben kendimi kontrol edebilirim.” Düşüncesi, uyuşturucu kullanılan ortamlara girmekten çekinmeme sonucunu doğurur. Hâlbuki seçilecek en güvenli yol, bu ortamlardan kaçınmaktır.
‘’Madde kullanımı arkadaşlık ilişkilerini arttırır.’’
Madde kullanımı arkadaşlık ilişkilerini arttırmaz. Madde kullanımının cezbedici yönlerine şüpheyle yaklaşılmalıdır. Madde kullanımı nedeniyle gözlerde kızarma ve ertesi gün göz kapaklarında şişmeler olur ki bu da pek hoş bir görünüm değildir.
Ayrıca, madde etkisi altındayken kişi çoğunlukla anlamsız şeyler söyler veya sadece kendisine yoğunlaşır. Bu hâldeyken diğer insanlarla daha kötü iletişim kurar ve dolayısıyla arkadaşlık ilişkilerini ilerletemez.
‘’Bağımlılık yapıcı madde kullanmak insanın sosyal çevresinin genişlemesine yardımcı olur.’’
Bağımlılık yapıcı madde kullanan kişilerin sosyal çevreleri zamanla ya daralır ya da sosyal çevrelerindeki insanlar da benzer maddeleri kullanan kişilerden oluşur. Bu maddeleri kullanmak insanlar tarafından daha çok sevilmeyi ve önemsenmeyi sağlamaz. Risk almaya hazır insanlar sadece kısa bir süre için başkalarının hayranlığını kazanırlar. Ama uzun vadede, en popüler insanlar yaşamlarını doğru alışkanlıklarla ve güzelliklerle dolduranlardır.
‘’Herkes kullanıyor, bir şey olmuyor.’’
Bu düşünce kişinin kendisine yandaş arama çabasından kaynaklanır. İnsanların ve gençliğin büyük çoğunluğu madde kullanmamaktadır. Gencin çevresindeki madde kullanan kişilerin bunun zararlarını görmesi zaman alabilir. Bugün onlara bir şey olmaması, yarın maddenin zararlarını görmeyecekleri anlamına gelmez. Madde kullanmayan kişilerde mutlu ve üretken yaşayanların oranı, madde kullananlara göre kesinlikle daha fazladır.
‘’Bir kere kullanmaktan bir şey çıkmaz.’’
“bir kez”, “çok kez ”in ilk adımıdır. Çünkü ilk kullanımdan sonra kişi madde kullanımından artık korkmaz. Maddeyi nereden bulabileceğini ve nasıl kullanabileceğini öğrenmiş olur. Ayrıca bazı maddeler yalnızca bir kez kullanmayla dahi bağımlılık yapabilir.
‘’Sadece zayıf insanlar bağımlı olur.’’
Kişi, zayıf olduğu için bağımlı olmaz. Bağımlı olduktan sonra zaman içinde zayıf bir insan hâline gelir. Uyuşturucu kullanımı nedeniyle bir süre sonra davranış ve kişilik değişiklikleri ortaya çıkar.
‘’Madde, sadece kullanan kişiye zarar verir.’’
Bağımlı birey, toplumsal üretkenliğini kaybeder ve tüketen bir insan olmaya başlar.
Maddeyi temin etmek için suç işlemek zorunda kalır. Daha geniş bir çevrede madde satabilmek için yakın akrabalarını veya çevresindekileri uyuşturucu maddeye alıştırmaya çalışır. Ayrıca madde için ödenen para doğrudan veya dolaylı yollardan terör örgütlerinin kasasına girer.
‘’Ottur, zararı yoktur. Bağımlılık da yapmaz.’’
Doğal denip bağımlılık yapmadığı ifade edilen maddeler kullanıldığında terleme, titreme, bulantı, kusma gibi fiziksel bağımlılık belirtileri görülmeyebilir. Ancak uykusuzluk, sinirlilik gibi şiddetli psikolojik yoksunluk belirtileri ortaya çıkar ve çok kuvvetli ruhsal bağımlılık oluşur.
Madde Bağımlılığı Tedavi Edilebilir Mi?
Madde bağımlılığı, pek çok kullanıcı arasında ‘’tedavi edilemez bir hastalık’’ olarak algılanabilir. Ancak, uyuşturucu madde kullanımı sorunu olan bireylerin tedavi edilmesi mümkündür. Özellikle tedaviye yönelik ilkeleri takip ederek maddeyi bırakan bireyler, ‘’temiz kalma davranışı’’ konusunda yüksek bir başarı şansına sahiptirler. Ancak bu süreçte, en büyük risk tekrar madde kullanmaya başlamaktır. Kişi, bu maddeleri bir kez bile denememelidir, çünkü bu geri dönüşü olmayan ve yıkıcı sonuçlara yol açabilen bir adım olabilir.
Tedavi başarısını etkileyen iki temel faktör bulunmaktadır:
1. Tedaviyi İstemesi: Tedaviye başlamak için kişinin kendi isteği ve motivasyonu önemlidir. Eğer kişi tedaviyi istemiyorsa, zorla başlatılan bir tedavi genellikle başarılı olmaz.
2. Madde Kullanımını Durdurmaya Hazır Hissetmesi: Madde kullanımını bırakmak, kişinin alışkanlıklarını ve yaşam tarzını değiştirmeyi gerektirebilir. Bu nedenle, kişinin bu değişikliklere hazır hissetmesi çok önemlidir. Tedavi sonrasında, kişinin sağlıklı bir sosyal çevre oluşturması, aile ilişkilerini geliştirmesi ve yaşamını anlamlı etkinliklerle doldurması, temiz kalmayı sürdürme olasılığını artırabilir.
Türk Ceza Kanunu'nda Madde Bağımlılığı
• Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı bir şekilde üreten, ithal eden veya ihraç eden kişi, yirmi ile otuz yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır.
• Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satan, satışa sunan, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır.
• Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla satın alan, kabul eden, bulunduran veya kullanan kişi, iki ile beş yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılır.
Çocuklarda ve Gençlerde Madde Bağımlılığı Riski Hakkında Ebeveynlerin Bilmesi Gerekenler
Madde bağımlılığı, özellikle ergenlik döneminde başlama eğilimindedir. Çocuklar ve gençler, tütün, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığına oldukça duyarlıdır. Bu nedenle, ailelerin bu konuda bilinçli olmaları ve çocuklarını zararlı alışkanlıklardan korumak için erken önlemler alması son derece önemlidir.
Çocuklar, iyi ve kötü, doğru ve yanlış gibi değerleri genellikle ailelerinden öğrenirler. Ebeveynler, çocuklarının hatalı davranışlarını görmezden gelmeleri, hatalı davranışlar karşısında tepkisiz kalma, gülme, onaylama gibi uygunsuz tepkiler göstermeleri ya da bu davranışları tutarsız tepkilerle karşılamaları, çocukların olumlu değerleri kazanmalarında sorunlar doğmasına yol açmaktadır.
Ebeveynlerin en önemli görevlerinden biri, çocuklarının sorumluluk duygusunu geliştirmek ve zararlı davranışlardan kaçınmayı öğrenmelerine yardımcı olmaktır. Bu temel değerleri öğrenen çocuklar, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde kendilerini tehlikelerden koruma konusunda daha başarılı olurlar. Ayrıca, ebeveynlerin kişisel bakım, genel sağlık, doğru beslenme, düzenli yaşam düzeni, uyku ve düzenli egzersiz gibi temel alışkanlıkları çocuklarına kazandırmaları, onların yetişkinlikte zararlı alışkanlıklardan uzak durmalarını kolaylaştırır.
Aileler, çocukların ihtiyaçlarına uygun bir disiplin sistemi kurmalı, sınırları belirlemeli ve tutarlı davranmalıdır. Aşırı sert kurallar veya hiç kural koymama, çocukların ileriki yaşlarda madde kullanma riskini artırabilir. Araştırmalar, çocukların belirli sınırlar içinde yetiştirildiklerinde, bu kurallara uymalarının ve olumsuz alışkanlıklardan kaçınmalarının daha olası olduğunu göstermektedir.
Çocuğunuzun Madde Bağımlısı Olmasını Önlemek İçin Neler Yapabilirsiniz?
1. Çocuklarınızla erken yaşlardan itibaren zararlı maddelerden uzak durmanın önemini konuşun ve vurgulayın.
2. Çocuklarınıza doğru birer rol model olun. Örneğin, sigara içmenin sağlığa zararlı olduğunu anlatmak yerine, sigara içmemenin faydalarını gösterin. Davranışlarınız, onların gelecekteki tercihlerini etkileyebilir.
3. Çocuklar, ebeveynlerinin tepkilerini örnek alır. Kendi zorlu durumlarınızla başa çıkarken alkole veya uyuşturucuya başvurmadığınızı gösterin. Problem çözme, stresle başa çıkma ve mutluluğu bulma konularında doğru birer model olun.
4. Çocuğunuzun harçlık miktarını abartmadan ayarlayın. Sınırlar koymak önemlidir.
5. Hataları görmezden gelmeyin, ancak çocuğunuzun hatalarından ders çıkarmasına yardımcı olun. Hataların sonuçları hakkında konuşarak, kendi sorumluluklarını anlamalarına destek olun.
6. Çocuğunuzun boş zamanlarını değerlendirebileceği hobiler veya aktiviteler bulmasına yardımcı olun. Spor yapmak, müzik enstrümanı çalmak, evcil hayvan bakımı, el becerilerini geliştirmek gibi seçenekler sunarak sağlıklı ilgi alanları oluşturun
Çocuğumun Madde Kullanıp Kullanmadığını Nasıl Anlarım?
• Gözlerinde kızarıklık ve göz bebeklerinde büyüme var mı?
• Ani kilo kaybı var mı?
• Hareketlerinde koordinasyon bozukluğu var mı?
• Vücudunun herhangi bir yerinde nasıl olduğunu açıklayamadığı yaralanma, yanma, incinme benzeri bir durum var mı?
• Tutarsız veya geveleyerek konuşmaya başladı mı?
• Sinir ve saldırganlık var mı?
• Kişiliğinde açıklayamadığınız bir değişiklik gözlemliyor musunuz?
• Duygu durumunda ani değişimler veya nedensiz gülme gibi davranışları var mı?
• Sebepsiz korku duyduğu, içine kapandığı, gerginlik yaşadığı veya şüpheciliği oluyor mu?
• Okul dışındaki aktivitelere karşı ilgisinde azalma var mı?
• Evden değerli bir eşyanın eksildiği oldu mu?
• Hırsızlık davranışı oldu mu?
• Arkadaş grubunda veya her zaman takıldığı mekânlarda bir değişiklik var mı?
• Son zamanlarda göz damlası, gözyaşı sıvısı kullanıyor mu?
• Her zamankine göre sizinle daha az zaman geçirmeye başladıysa veya evde zamanının çoğunu odasında yalnız geçiriyorsa,
• Her zamankine göre daha sık ev dışında zaman geçirmeye başladıysa,
• Eve geç geliyor ve nerede olduğunu size haber vermiyorsa, n duş alma, temiz kıyafetler giyinme gibi kişisel hijyenine verdiği önem azalmışsa,
• Sorumluluklarını aksatmaya başladıysa,
• Her zamankine göre daha fazla para harcıyor ve size harcamalarının sebebini net açıklayamıyorsa,
• Alkol ya da maddeyle ilgili olumlu düşüncelere sahip olmaya başladıysa,
• Her zamankinden daha gerginse ve kolay sinirleniyorsa,
• Sık duygu değişimleri yaşıyorsa; kimi zaman neşeli, sakinken, kimi zaman öfkeli saldırgan davranışlarda bulunuyorsa, çocuğunuz madde kullanımıyla ilgili risk altında olabilir.
Unutmayın! Ergenlik döneminde de benzer durumlar görülebilir. Bu yüzden emin olmadan suçlama yapmayın, ancak çocuğunuzla iletişim kurarak anlamaya çalışın.
Çocuğumun Madde Kullandığından Şüpheleniyorum, Ne Yapmalıyım?
• Çocuğunuzun madde kullandığından şüpheleniyorsanız, onu suçlamadan önce bir uzmana danışın.
• Çocuğunuzun madde kullanımı ya da diğer sorunları için bir uzman tarafından değerlendirilmesi ve ilgili testlerinin yapılması en doğru olandır.
• Eğer madde kullanıyorsa tedavi için bağımlılık alanında profesyonel bir ekipten destek alın.
• Eğer madde kullanmıyorsa, çocuğunuzdan şüphelenmenize sebep olan sorunlar üzerine bir uzmandan destek alın. Madde kullanmaması, sorun gördüğünüz davranışların da önemsiz olduğunu göstermez.
• Çocuğunuzun madde kullandığından şüpheleniyorsanız mutlaka önce bir uzmana danışın. Madde kullanım belirtilerinin çoğu, ergenlik döneminde sıklıkla görülen davranışlarla benzerlik gösterir. Bunu ayırt edebilmek için bir uzmana danışmayı ihmal etmeyin.
Çocuğumu Madde Kullanırken Gördüm, Ne Yapmalıyım?
• Soğukkanlı olun ve çocuğunuzla konuşmadan önce durum hakkında detaylı bilgi toplayın.
• Eşinizle sorunun çözümüne dair ortak bir plan yapın ve her ikinizde bu plana sadık kalın.
• Onunla hazır olduğunuz zaman konuşun. Çocuğunuzu anlamaya çalışın.
• Profesyonel destek alın.
• Kendini geliştirmesine yardım edin.